boşanma
Sa, 09/28/2021 - 16:39 tarihinde admin tarafından gönderildi

Aile kurmak gibi aile birliğini sonlandırmak da belirli bir süreçten geçer. Toplumun en küçük yapıtaşını oluşturan aile zaman zaman sekteye uğrayarak ayrılığa doğru yönünü değiştirir. Eşler arasındaki zayıf iletişim, mutsuzluk, aşkın bitmesi, sadakatsizlik, geçimsizlik ya da duygusal problemlerin olması, çiftlerin çatışması ve eşin sorumsuzluğu temel boşanma sebeplerini oluşturmaktadır. Boşanmaya karar veren eşler, boşanma öncesinde boşanma sırasında ve boşanma sonrasında ayrı ayrı süreçlerden geçerler. Bu süreçlerde çiftler; Neler yaşar? Nasıl bir yol izler? Ve İlişkileri bu süreçlerde nasıldır sorularına yanıt vermek yerinde olacaktır.

 Boşanmaya karar veren çiftler; Boşanma öncesinde duygusal olarak birbirlerinden uzaklaşmış ve kendilerince bazı şeylerin eskisi gibi olmadığını hissettikleri döneme girmiş olurlar. Böylece ilişkilerinde iletişimi kaybederler ve aralarında tartışmalar artarak büyürken, paylaşımlar azalmaya başlar. Eşlerden biri veya her ikisi evliliği bitirmeye yönelik düşüncelere bu süreçte başlamış olur. Bu süreçte çiftlerin mahkemeye başvurma eğilimi ve varsa çocuğunu bu duruma hazırlama gibi sorumlulukları olacaktır. Bu dönemde kararlı ve çözüm odaklı olmak yerinde olabilir.

Boşanma sırasında eşlerden biri aldığı karar karşısında daha güçlü, dururken; diğeri daha mutsuz, yıkılmış, öfkeli veya depresif hissedebilir. Bu süreçte çiftlerin ilişkileri kopuk ve mesafelidir. Ayrıca aile bireyleri ve arkadaşlarının boşanma hakkında bilgisi olduğu için onlarla olan ilişkilerde de olumlu veya olumsuz yönde değişim olabilmektedir. Çevreden aldıkları olumsuz yorumlarla çiftler ilişkilerinde yıkıcı olmaya başlayabilir ve hatta şiddet eğilimi gösterebilmeleri de mümkün hale gelebilir. Bu süreç mahkeme sürecidir ve çiftler anlaşmalı boşanmıyorsa çekişmeli veya sorunlu olabilmektedir. 

Boşanma sonrasında ise çiftlerin ilişkileri tamamen bireyseldir. Eğer çocukları var ise iletişimleri zorunluluk veya gereklilik doğrultusunda gelişir fakat mesafelidir. Eşlerden biri bunu başarabilirken diğeri ise bu süreçte  daha bitkin ve yıkık olabilir. Bu süreci kabullenememe evresinde çiftlerden biri veya her ikisi için pişmanlık duyguları, gelecekle ilgili kaygılara kapılma, yalnızlık hissi gibi duygular da eşlik edebilmektedir. 

Boşanmanın öncesi ve sonrasında sosyal yaşamlarındaki değişikliklerle çiftlerin çevrelerindeki aile ve arkadaş ortamındaki ilişkiler de değişime uğrar. Bu dönemde her iki taraf için bir kayıp söz konusudur ve travmatik bir durumun ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Çiftlerin bu süreçlerin yakın aile çevresinin ve arkadaşlarının onların kararlarına müdahale etmemesi, görüş belirtmemesi eşlerin ilişkilerinin daha az yıpratıcı olması açısından daha sağlıklı olacağı belirtilmektedir. Boşanmada eşlerin psikolojik destek almaları bütün yaşanan süreçlerde yara almadan veya en az hasarla bu durumla başa çıkabilecek yöntemler öğrenmeleri gerekebilir.  Boşanma sonrasında uzman desteği almayan bireylerin alanlara göre daha yüksek oranda ekonomik, duygusal sıkıntı yaşadığı ortaya çıkmıştır. Oysa alınan psikolojik destekle gelecek ile ilgili plan yapma, yaşamdan ve ilişkilerden yeni şeyler bekleme, bunlar için çaba gösterme, ilişkilerini sağlıklı tutabilme konusunda kişi farkındalık kazanabilmektedir.

 

Stajyer Klinik Psikolog Emel Alğan

[email protected].

 

KAYNAKLAR

TİMUR, M. S. Y., & AYDEMİR SEVİM, S. T. D. (2008). Boşanma sürecinde olan ve olmayan evli bireylerin psikolojik iyi oluş düzeylerini etkileyen faktörlerin incelenmesi (Doctoral dissertation, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı).

Korkut, Y. (2003). Bir geçiş krizi olarak boşanma. Psikoloji Çalışmaları, 23, 99-112.

Şen, B. (2013). Boşanma süreci ve arabuluculuğu.

https://www.iremyalugulubil.com/tr/article/desc/46702/basariyla-hoscakal-di.html