Yalan pek çok yönden kişilerin hayatını olumsuz yönde etkileyen, kimi zaman söyleyenin de inanmaya başladığı gerçek dışı durumlardır. Aileler çocuklarının yalan söylemesi konusunda oldukça hassastırlar fakat yaşamın ilk 5 yılında çocuğun yalan söylemesi konusunda endişe etmeye gerek yoktur. Gerçeğe sadık kalma çocukta giderek gelişen bir olgudur oysa ana babaların çoğu çocuğun gerçeğe sadık kalmasını çok erken bir dönemde isterler, 3 yaş çocuğunun ise inanılmayacak öyküler uydurması ve taklit oyunu yalan değildir, aileler tarafından bu ayrımın iyi bir şekilde yapılması gerekmektedir.
- Küçük çocukların sözde yalanları : 3-4 yaşındaki çocukların söylediği yalanlar sözde yalanlar olarak nitelendirilebilir. Çocuğun bu dönemde söylediği yalanlar oyun niteliği taşır.
- Alışkanlık haline gelen yalan : Çocuğun gerçeğe sadık kalma ve yanlışla doğruyu ayırt etme döneminden sonra hala yalanları devam diyorsa aile içinde süregelen bir olumsuzluk var demektir.
- Patolojik yalan : Çocukta alışılmamış şekilde sık yalan söylemeler görülmektedir, bu çocuklar ayrıca sosyal çevrelerinden mutlu değillerdir ve iyi ilişkiler geliştiremezler.
YALANLA MÜCADELE-DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Öncelikle yalanların yukarıdaki türlerine ailelerin dikkat etmesi gerekmektedir. Örneğin oyun döneminde olan çocuğun yalan söylediği gerekçesiyle cezalandırılması, çocuk üzerinde olumsuz etkilere neden olacaktır, hayal gücünden yoksun bir çocuk düşünemeyiz.
Yalan konusunda ailelerin model olması, önemli etkenler arasında, aile arasında sorunlar yalan söylenerek çözülüyorsa, bu çocuk açısından pek de faydalı bir model olmayacaktır.
Patolojik yalan karşısında ailelerin profesyonel yardım almaları gerekmektedir.