anime
Sa, 03/26/2024 - 20:01 tarihinde admin tarafından gönderildi

 

Her yaş grubunun birbirinden farklı ilgi alanları vardır; yetişkinler daha realistik yapımlar izlerken daha küçük yaştaki çocuklar içerisinde şarkıların bulunduğu, hayvanların konuştuğu çizgi filmler izlemeyi severler. Günümüzde daha büyük yaştaki çocuklar -ergenler de diyebiliriz-, televizyon, akıllı telefonlar ve internet üzerinden farklı türde içeriklere kolayca erişebiliyorlar. Bu içerikler arasında Japon animasyonları ya da kısaca "animeler" de oldukça popüler. Televizyonda yayımlanan Pikachu veya Tsubasa gibi animeler 90’lar çocuklarını oldukça etkileyen çizgi filmlerdi. Lakin animeler sadece bizim televizyonda takip ettiklerimiz ile sınırlı değil, Japonlar tarafından üretilen ve bin bir türlü konuların anlatıldığı animeler internet ortamında da fazlaca bulunuyor.

Animelerin etkileri sadece eğlenceyle sınırlı değil. Birçok anime, derin karakter gelişimi, karmaşık hikayeler ve güçlü duygusal temalar içerir. Bu da çocukların empati kurma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Türkiye’de anime hayranlığı konusunda yapılan bir araştırmada anime izleyen kitlenin kendisini en çok gözlem ve analizci, bilimsel, zeki, mantıklı, felsefi yargısı güçlü, güvenilir, sabırlı, pratik, yenilikçi, bağımsız, üretken, estetik yargısı güçlü, hayal gücü kuvvetli bir kişiliğe sahip olduklarını beyan etmişlerdir. Ayrıca, bazı animelerdeki karakterlerin karşılaştığı zorluklar ve bunları nasıl aştıkları, çocuklara olumlu örnekler sunabilir. Bununla birlikte, bazı animelerin şiddet içeren sahneler veya cinsellik gibi uygun olmayan içerikler içermesi de bir endişe kaynağı olabilir. Çocuklar, bu tür içeriklerle karşılaşırken yanlış mesajlar alabilir ve olumsuz davranışları benimseyebilirler.

Ayrıca animelerin aşırı tüketimi ve bağımlılık yapıcı özellikleri de göz ardı edilmemelidir. Bazı çocuklar, belirli bir animeye aşırı derecede bağlanabilir ve bu, gerçek dünyadan kopmalarına neden olabilir. Uzun süreli izleme alışkanlığı, çocukların ders çalışma sürelerini azaltabilir ve sosyal etkileşimlerini olumsuz yönde etkileyebilir. Burada acaba anime, içerdiği fantastik ve gerçekdışı ögelerle gerçeklikten bir kaçış olarak mı kullanılıyor yoksa sosyal ortamlardaki kaygılar neticesinde internet bağımlılığının bir yan etmeni olarak mı animeye yöneliniyor dikkat edilmelidir.

Çocukların animeler vasıtasıyla agresif davranışlar edinmesiyle alakalı yapılan bir araştırmada çocukların anime programlarını eğlenceli bulduklarını, ancak bu programların agresif davranışları teşvik ettiğine inandıklarını göstermektedir. Ayrıca, çocukların çoğunluğunun agresif karakterlerin gösterdiği yetenekleri ve dövüş sahnelerini öğrenip taklit etme eğiliminde olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sebepten ötürü çocukların izlediği animelerin içeriği incelenmeli, kan, şiddet, cinsellik gibi temaların bolca işlendiği animelerden uzak durulmalıdır.

Sonuç olarak, animelerin ülkemizdeki çocuk ve gençlerin hayatlarında önemli bir yeri var ve bu animasyonların etkileri karmaşık olabilir. Ebeveynlerin çocuklarının animeleri nasıl tükettiğini izlemesi ve uygun içerikleri seçmesi önemlidir. Unutulmamalıdır ki, dengeli bir şekilde tüketilen animeler çocukların gelişimine olumlu katkılar sağlayabilir. 

*Biz de sizler için çocuk ve gençlere uygun bazı animeleri ve çizgi filmleri sıraladık, lakin alttaki önerileri ebeveynler olan sizlerin gözetiminden geçirerek çocuklarınıza izletmenizi öneririz.

  • Asterix
  • Redkit
  • Ten ten
  • One Piece ( 9 yaş üzeri için, aileyle izlenebilir)
  • W.i.t.c.h.
  • DC Super Hero Girls
  • Doraemon
  • Ruhların Kaçışı (film)
  • Howl’un Yürüyen Şatosu
  • Prenses Mononoke
  • Rüzgârlı Vadi
  • Gökteki Kale

Psikolog Uğur Kin

[email protected]

Kaynakça 

  • Efe, Y. Türkiyede bir altkültür olarak anime ve manga hayranlığı (Master's thesis, Sosyal Bilimler Enstitüsü).
  • Sallehuddin, I. S., & Omar, F. I. (2011, October). The perceived impact of anime on school children’s aggressive behaviour. In Proceeding at the LANCOMM International Conference (Vol. 2011, pp. 19-20).