Ağlamanın İyileştirici Gücü

Ağlamak, insan olmanın en temel özelliklerinden biridir. Duygusal anlarımızda, üzüntülerimizde ve sevinçlerimizde gözyaşı dökebiliriz. Peki, ağlamanın aslında sandığımızdan çok daha fazlası olduğunu biliyor muydunuz?

Ağlamak Neden İyileştiricidir?

Ağlamak, yalnızca hüzünlü anlarında değil, aynı zamanda yoğun duygusal deneyimler yaşadığımızda da ortaya çıkar. Ödül almak, evlenme teklifi almak veya duygusal bir film izlemek gibi pozitif anlarda da gözyaşı dökebiliriz. Bunun nedeni, yaşadığımız psikolojik olumlu ya da olumsuz yüklerin dayanabileceğimiz seviyeyi aşmasından kaynaklanır.

Duygusal Rahatlama: Ağlamak, vücudumuzda biriken stresi ve gerginliği atmamıza yardımcı olur. Gözyaşları, oksitosin ve endorfin gibi ‘mutluluk hormonları’ salgılayarak duygusal dengemizi sağlar. Bu hormonlar sayesinde hem fiziksel hem de duygusal ağrılarımız hafifler.

Duyguları Anlamlandırma: Ağlamak, duygusal deneyimlerimizi anlamlandırmamız ve işlememizde önemli bir rol oynar; yoğun duygular sırasında iyileştirici bir etkiye sahiptir. Bu süreçte hem kendimizi daha iyi tanırız hem de ruh sağlığımız olumlu yönde etkilenir.

Empati ve Bağ Kurma: Ağlamak, sadece bir üzüntü ifadesi değil, aynı zamanda empatiyi artıran ve sosyal ilişkileri güçlendiren bir iletişim aracıdır. Başkalarının duygularına ortak olduğumuzda veya kendi duygularımızı ifade ettiğimizde, aramızdaki bağlar güçlenir.

Ağlamak, utanılacak veya bastırılması gereken bir davranış değildir. Aksine, insan olmanın doğal bir parçasıdır. İnsanın o an hissettiği hayal kırıklığının, öfkenin, üzüntünün, mutluluğun bir faaliyete dönüşüp kişinin rahatlamasını da sağlar.

Yapılan bir araştırmada katılımcılar duygusal iki filmden birini izlettikten sonra duygu durumları sorulmuştur. Filmi seyredip ağlamayan katılımcılar yapılan değerlendirme testlerinde kendilerinde bir değişiklik olmadığını bildirirken ağlayan katılımcılar ruh halinde önemli iyileşmeler olduğunu ifade etti. Araştırmanın kanıtladığı şey insanların ağlayıp rahatlamasıydı.

Ağlama isteği geldiğinde kendinize izin vermek ve ağlamayı engellememek vücudunuzun doğal tepkisini gösterip rahatlayabilmesi açısından önemlidir. Diğer önemli faktörlerden biri de duygusal anlarınızda sizi anlayan ve destekleyen kişilerin yanında olmaktır. Çünkü güvenli hissedilen bir yerde ya da birinin yanında ağlamak, ağlamanın iyileştirici etkisini arttırır. Son olarak; başka biri ağladığında, ona karşı anlayışlı ve destekleyici olmak yani empati kurabilmek onların duygularını anladığınızı ve yanlarında olduğunuzu hissettirmek açısından yararlıdır. Ağlamanın iyi olduğundan bize iyi geldiğinden bahsettik ama çok ağlıyorsak ve ağlamak artık bizim günlük yaşantımızı olumsuz etkiliyorsa alanında uzman bir ruh sağlığı çalışanından yardım almak da bir seçenek olabilir.

Gözyaşlarınız, duygusal bir deneyimi yaşadığınızı ve kendinizle temas kurduğunuzu gösterir. Ağlamak, duygusal ve fiziksel sağlığımız için önemli bir adımdır. Bu yüzden gözyaşlarınızın iyileştirici gücünü kucaklayın. Lakin eğer aşırı ağlama durumları günlük yaşantınızı olumsuz etkiliyorsa, bu noktada bir uzmandan destek almak faydalı olabilir.

Vingerhoets, A. J. (2013). Crying: A Biopsychosocial Perspective. In Advances in Psychology Research. Nova Science Publishers

Psikoloji Öğrencisi Rabia Topal