KAYIPTAN SONRA NE ZAMAN YARDIM ALINMALI
Çar, 08/18/2021 - 16:56 tarihinde admin tarafından gönderildi

Kayıp, insanın sahip olduğu bir şeyden yoksun kalması ya da o şey olmadan var olması olarak tanımlanmaktadır. Kayıpların ardından kişiler yas evresine girer bu da kişinin hissettiği acı ve üzüntü çekme durumudur. Yas, bir yakının ölümü sonrasında verilen tepkilerle özdeşleştirilir ve bireyin, kaybettiğini hissettiği herhangi bir şeyden ayrı kalması, bir değişim ya da geçiş yaşaması gibi durumlarda dahi deneyimleyebileceği bir süreç olarak tanımlanır. Örneğin kişinin sevdiği biriyle ilişkisinin sonlanması, işinden ayrılması, bedensel fonksiyonlarından birini yitirmesi veya sağlığının bozulması gibi yaşantılar karşısında yas tepkileri vermesi olası bir durumdur ve buna göre yaşamda genel olarak iki tür kayıp yaşantısı ile karşılaşılabilmektedir. İlki duruma bağlı kayıplar hastalık, hamilelik döneminde meydana gelen düşük yapma, boşanma, cinsel tacize uğrama, sevilen birinin ölümü gibi olaylar karşısında yaşanan kayıp durumlarını tanımlamaktadır. İkincisi ise gelişimsel kayıplar olarak adlandırılırlar ki bu da daha çok büyüme ve olgunlaşmayla ilişkilidir. Anne memesinden ayrılma ile başlayan bu tür kayıplar, çocukluk döneminin kaybı, ebeveynlerle birlikte sürdürülen yaşamın kaybı türündeki yaşantıları tanımlamaktadır.

 

Kübler-Ross’a göre, yas süreci beş aşamadan oluşmaktadır. İnkâr etmek, pazarlık, kızgınlık, depresyon ve kabullenme yas sürecini oluşturan aşamalardır. İlk aşama olan inkâr evresi’dir. Bu aşamada kişi sevilen birinin kaybını kabul edemez ve ölümün gerçekliğini reddeder. Örneğin, eşini kaybeden biri sofraya eşi için de tabak koyar. İkinci aşamada ise pazarlık evresi vardır ve bu süreçte çoğu zaman yaşanılan kayıptan sonra ilahi bir pazarlık görülebilir. Bu esnada, ölümü kabullenmeme ve yapılan pazarlık ile ölen kişinin tekrar geleceği inancı gelişebilir. Örneğin, doğum günü kutlamasından vazgeçer ve karşılığında ölen arkadaşının geri hayata dönmesini bekler. Yas sürecinin üçüncü aşaması kızgınlık’tır. Bu durum, daha çok kişi kendi yaşamını düşündüğünde zorlanacağı ya da yapmak istemediği bir durumu, yapmak zorunda kaldığı zaman görülür. Örneğin, eşini kaybetmiş birinin“neden yoksun, beni çocuklarla bir başıma bıraktın” diye yakınmaları görülebilir. Bu aşamada, kişilerde depresyon belirtileri de ortaya çıkabilir. Yas sürecinin oluşumunda görülen son aşama ise kabullenmedir. Sevilen birinin ölümünü kabullenmek o durumdan mutlu olduğu anlamına gelmez. Tam aksine, ölümü kabullenmek geleceğe yönelik güzel adımlar atmamıza yardımcı olabilir. Örneğin, daha önce de belirtiğimiz gibi eşini kaybeden kişinin ‘’neden gittin beni çocuklarla yalnız bıraktın’’ düşüncesi yerine, yaşadığı kaybın ne kadar zor olacağını bilse de bu durumu kabullenip çocuklarının geleceği için onlarla birlikte daha çok vakit geçirebilir. Onların gelişiminde daha aktif ve yapıcı rol üstlenebilirse daha doğru bir tutum içerisinde kendini daha sağlıklı ve olumlu duygular içerisinde güçlü hissedebilir.
 

Sevilen birini kaybettiğiniz zaman yas süreci bir yıl gibi uzun zaman sürebilir, fakat bu durum halen devam ediyorsa bu normal bir yas süreci değildir. Bu esnada, kişide depresyon belirtileri olup olmadığını araştırmak önemlidir. Örneğin, çok sevilen birisini eşini dostunu kaybeden bir insan günlerce yemek yemiyor ve sürekli yatakta kalıp başka bir şey yapmayı reddediyorsa ve kendine zarar vereceğini söylüyorsa, bu durumda bir yıl gibi uzun süre beklenmesine gerek yoktur. Diğer bir ifadeyle, kişide depresyon olup olmadığına bakılarak, erken müdahale edilmesi oldukça önemlidir. Yas süreci olması gerektiği şekilde ve sürede tamamlanmazsa psikolojik sorun oluşmaya başlar. Bu durumda kişide bedensel yakınmalar, kaybedilen kişiye ait eşyalarla sürekli uğraşma, suçluluk duygusu, öfkeli davranışlar, yaşamdan kendini soyutlama ve hatta kaybettiği kişi ile birlikte olmak için ölümü düşünme gibi bazı belirtiler görülür. Araştırmalarda ‘’ölüm’’nedeni ile yaşanılan kayıplarda ilk 3 veya en fazla 6 aya kadar bu durumlar normal kabul edilmektedir. Yas sürecinde yaşanan belirtiler depresyonla aynı olduğundan ve yas yaşanması gereken bir durum olduğundan depresyon belirtilerinin yas sürecinde görülmesi normaldir fakat yas ile depresyonu karıştırmamak gerekir. Kişi, ölümden birkaç hafta sonra işine veya okuluna geri dönebiliyor, birkaç aya kadar öz bakımını sağlayabiliyor ve ölümü kabullenebiliyor, 6 ay ile 1 yıl arasındaki süreçte ise yeni ve anlamlı ilişkiler kurmaya başlayabiliyorsa sorun yok anlamına gelmektedir. Fakat daha önce de belirtildiği gibi bunun süresi hakkında kesin konuşmak doğru değildir. Kişi eğer uzun süredir hayatından hiçbir keyif almıyor, ölen kişi ölmemiş gibi davranıyor (masaya onun için tabak koymak, eşyalarını yıkayıp ütülemek, odasını düzenlemek, onunla konuşmak), sürekli depresif bir hal içinde kalıyor, iletişim kuramıyor, geçimini (işe gitmeme) sağlayamıyor ise bu durumda bir uzmanından yardım alınması gerekebilir. Bunun yanısıra kişinin eski hayat standardını tamamen kaybettiği görülebilir ve kayba bağlı yas süreci travmatik etki yaratan bir hale de dönüşebilir. Bunun yanında sevdiğini kaybetme (ayrılık yaşama), işini kaybetme gibi durumlarda da sözünü ettiğimiz yas kaybına benzer belirtiler söz konusu olmaktadır. Kişilerde kendine güvenin azalması, gelecek kaygısı, korkuya kapılma, yapamayacağına inanma, duygusal çöküntü ve güçsüz hissetme gibi belirtiler gösterebilmektedir.


 

Stajyer Klinik Psikolog Emel Alğan

[email protected]



KAYNAKLAR

Aşçıoğlu Önal, A, Yalçın, İ. (2019). Yas Sürecinin Grupla Psikolojik Danışmada Ele Alınması Üzerine Bir İnceleme. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 9 (55) , 1013-1051. Retrieved from https://dergipark. org.tr/en/pub/tpdrd/issue/51223/666915

Zara, A. (2011). Krizler ve travmalar. Yaşadıkça psikolojik sorunlar ve başa çıkma yolları içinde, 91-119.

Akyıldız, D. (2019). Yas tepkilerinin algılanan eş desteği, duygusal baskılama ve duygusal tepkisellik ile ilişkilerinin incelenmesi (Master's thesis, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü).

Aydın, P. D. C., & Bugay, A. Okullarda Kayıp ve Yas: Öğretmenler, Aileler ve Okul Psikolojik Danışmanları için Öneriler. OKUL PSiKOLOJiK, 12.