Kendini Sabote Etme
“En kötü düşmanınız kendinizsiniz” lafını duymuşsunuzdur. Genellikle kendi ilerlemenizi sabote ettiğiniz durumlarda söylenir. Kendi çıkarlarınıza aykırı davrandığınız, ilerlemelerinizin önüne geçtiğiniz, iyi giden bir ilişkiyi bozmuş olduğunuz durumlar olmuştur. Daha sonra “Acaba ben neden böyle bir şey söyledim?”, “Neden bana iyi gelen bir şeyi bıraktım?” ya da “Her şeyi nasıl böyle mahvettim?” gibi cümleler kurmuş olabilirsiniz. İnsanın kendisini sabote ettiği düşünceler ve davranışlar “eleştirel iç ses” denilen bir iç eleştirmen tarafından yapılmaktadır.
Eleştirel iç ses, genellikle öngörüsüne güvenebileceğiniz bir benlik duygusunu temsil etmez. Bunun aksine gerçekçi bir eleştirinin yapılmadığı, acımasız ve bize karşı bir “anti benliğin” örneğini oluşturur. Kişinin kendi potansiyelini ve yeteneklerini görmesini ve hayata geçirmesini engelleyen, arzu ve isteklerini zayıflatan, kendine ve yakınlarına karşı şüphe geliştirmesine neden olan bir işlevi vardır. Bu anti-benlik, zihnin gerçek ve geliştiren hedeflerinden geri durmasına, insanlarla yakınlaşmasına neden olan kendi kendini analize sebep olurken gittikçe kendisini sabote eden düşüncelerle etrafını sarar.
Eleştirel İç Ses Nereden Gelir?
Genellikle erken yaşam deneyimleri sonucu gelişmektedir. Ebeveynlerin, bakıcıların, öğreticilerin tavır ve tutumlarını içselleştirme eğiliminde olan küçük çocuk, tembellik ile eleştirildiyse kendisini işe yaramaz olarak görmeye başlamaktadır. Yetişkinliğinde “neden deneyeyim zaten ben tembelliğimle her şeyi berbat ederim” diye düşünmektedir.
Kişi kendisini yeterli görmeyen bir ebeveyn ile büyümüş olabilir. Yetişkinliğinde yeterli yanlarını göremeyen bir ebeveyn ile büyüdüğü için kendisindeki yeterli yanları görme kapasitesi gelişmediği için kendisi de göremeyebilir.
Birey kendi iç sesinin kurbanı haline geldiğinde kendi kendisini sabote ettiği, yaşamdaki kişilere karşı olan öfkesini tamamen kendisine yönelterek kendinden çıkardığı ve yine yaşadığı olumsuzluklardan kurtulmak için eleştirel içsesi dinlediği bir kısır döngünün içine girer.
Kendini sabote etmeyi nasıl durdurabilirsin?
Birey kendisini sabote ettiği eleştirel iç sesin kimliğini netleştirebildiğinde kendisini konumlandırdığı negatif kimlikten farklılaşmak için adımlar atmaya da başlayabilir. Eleştirel iç sesi diğer iç sesler ve düşüncelerden farklılaştırabilir ve ne zaman onu dinleyip dinlemeyeceği ile ilgili irade geliştirmeye başlayabilir. Kendisine yönelik hoşlanmadığı ve saygı duymadığı davranış şekillerinin farkına daha fazla varabilir ve kendine yönelik bu tavırları düzeltme yoluna girebilir.
Bu tutumu değiştirmek, insanın yaşamında negatif bile olsa alışık olduğu bir davranış ve kendini tanımlama biçiminden, yani güvenli alanından, pozitif dahi olsa zorlandığı henüz bilmediği bir alana çıkmasına neden olacaktır. Bu kişiyi endişelendirebilir. Kaygıları nedeni ile davranışlarında ve seçimlerinde ileri geri hareketlenmeler yaşanabilir.
Eleştirel iç sesi bırakmak, yani erken dönem bakıcılarının yıkıcı tutumlarının acı veren duygularını bırakmaya karar vermeyi içerir. Bu bir ayrılma sürecidir.
Kendisi ile ilgili negatif düşünceleri olan ebeveyn ve bakıcıların, içselleştirilen duygularından ayrılmayı içerir. Yani ona(bakıcıya) ait olan bir düşüncenin (kendisini yetersiz bulma) onda kalması ve bu düşüncenin kişinin kendisine ait olmadığına idraki ve kendine ait olanı keşfetmesi için oradan ayrılması gerekir.
Kişinin büyürken, acı çekmemek için verdiği tepkiler ve geliştirdiği savunmaların farkındalığı ile bu savunmalara yönelik yeni meydan okumalar geliştirmesi, işlevsiz savunmaları değiştirmesi yola devam etmesini sağlar. Çocukken bu savunmalar kişiye yardım etmiş olabilir ama yetişkinlikte kişinin kendisine ve yetişkin çevresine zarar vermektedir. Örneğin, çocukken ebeveynlerinden beklentisini düşüren bir çocuğa, bu savunma büyürken daha az hayal kırıklığı hissetmesi konusunda yardım etmiş olabilir. Fakat kişinin yetişkin yaşantısında bu savunma birine güvenmesi ve yaklaşmasının önünde engel olarak durmaktadır.
Kişi geçmişinden ayrıştıkça kendi değerlerini, ona ait olanları yani kendi kimliğini, gerçekte kim olduğunu daha net görebilmeye başlar. Aynada karşısına çıkan, kendisini görmesine engel olan geçmiş kayboldukça kendi olmak istediği kişiyi seçmekte daha özgür olacaktır.
Kendini sabote eden ilişkileri nasıl bitirebilirsin?
Kişi çocukluğunda yaşadığı deneyimler ve ilişkiler sonucunda, yetişkin yaşantısında da alışık olduğu bu sahneleri kuracağı kişilerle yakınlaşmaktadır. Geçmişte kendisini sabote eden kişilerin yerine sabote eden arkadaşlar ve yakın ilişkiler koyarak sahneyi yine kurmaya başlar. Kendisini kabul ettirip beğendiremediği bir babanın yerine takdir etmeyen bir eş – partner koyarak rolünü devam ettirir.
Alışılan bir kimliğin kullanıldığı ilişkilerdir bunlar. Sabotaj önceden ebeveynler ve bakıcılar tarafından yapılırken, yetişkin yaşantısında ilişkiler ve ilişkilenme biçimleri sayesinde olmaktadır. Siz kendi kendinizi sabote etmeyi bıraktıkça yakın ilişki içinde olduğunuz kişide rolünü değiştiriyorsa ilişki devam edebilmektedir. Fakat sabotajı devam ettiren bir rolde ise ayrışmak yerinde olacaktır. Kişi sabotajcı iç sesinden uzaklaşıp yeni kimliğine karar verdiğinde kendi yaşamının ipini eline alabilmektedir.