“Uyaran, kişinin duygu ve düşünce birikimini harekete geçiren, onların devindirilip kullanılmasına olanak sağlayan uyarıcıdır. Kişi, sağlıklı bir gelişim için düzeyine uygun, anlamlandırabileceği; ancak karşılaştığında da duygu ve düşünce etkileşimiyle yeni öğrenmelere olanak yaratabilecek uyarıcılarla buluşturulmalıdır.”
Günlük hayatta her birimiz çeşitli uyarıcılarla sık sık karşı karşıya kalırız. İş yerinde patronumuzu gördüğümüzde patron, bizler uyurken kulağımıza gelen bebeğimizin ağlama sesinde bebeğimizin sesi, kimi zaman bir müzik, kimi zaman bir görüntü vb. bizim için bir uyarıcı olabilir. Bizler gibi çocuklarımızın da duygu ve düşünce dünyalarını harekete geçiren; bununla birlikte fiziksel, dilsel, toplumsal ve bilişsel gelişimini destekleyen birtakım uyarıcılar bulunmaktadır ki bunlar bir yönüyle oyunlar olarak ele alınabilir.
Oyunu ne olarak görmekteyiz, nasıl tanımlamaktayız şimdi bir düşünelim…
Aslında oyun, ‘çocuğumuzun vaktini geçirdiği etkinlik’ ten ibaret olamayacak kadar geniş bir kavramdır. Oyun, çocukların;
- eylem düzeyinde katılım gösterdikleri,
- düşünce ve duygularını ifade ettikleri,
- meraklarını giderecek araştırma ve gözlem yapma olanağı buldukları,
- nesnelerle ve kişilerle etkileşim içinde bulundukları haz verici bir etkinliktir.
Kısaca oyun, çocuğun dilidir. Yapılan araştırmalarda birçok kişi tarafından boşa geçirilen zaman olarak görülmekle birlikte oyun esasında, çocuğun kendisini, duygularını ifade edebildiği, yeteneklerini geliştirebildiği en önemli fırsat ve çocuk için en doğal, en aktif öğrenme ortamıdır.
OYUN NEDEN ÖNEMLİ?
- Oyun oynamak özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar için temel ihtiyaçlardan bir tanesidir. Çocukların, gelişimsel yönden sağlıklı olabilmesi için beslenme, uyku vb. gereksinimleri kadar oyuna da ihtiyaç duyulmaktadır.
- Oyunun çocuğun bedensel, sosyal ve bilişsel yeteneklerini geliştirmede, ruhsal durumunu anlamada, kişiliğinin olumlu yönde geliştirilmesinde etkin bir işlevi bulunmaktadır. Eğer çocuk oyun oynamaz ise fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimini tam olarak sağlayamaz.
- Oyun çocukların zorunlu değil gönüllü eylemidir. Oyun, çocukları fiziksel ve duygusal olarak rahatlattığı için zihinsel olarak da öğrenmeye elverişli bir ortam sağlar.
- Oyun çocukların hareket gereksinimini de karşıladığı gibi oynanan oyunun türüne göre hayal dünyasını zenginleştirir.
HANGİ YAŞTA ÇOCUKLAR NE OYNAR?
Çocukların yaşlarıyla paralel olarak oyunları da gelişir. Ayrıca çocuğun kendi ilgi ve tercihleri doğrultusunda geliştirdiği, öğretmen ya da veliler tarafından başlatılıp çocuğun aktif katılımının sağlandığı veya kuralları tamamen belirli olan oyunların dengeli bir biçimde oynanması sağlanmalıdır.
- İki yaşında çocuk tamamlanmış parçaları ayırabilir. Kutuya doldurup geri boşaltabilir. Bu dönemde çocuk Legolarla kule yapmaktan hoşlanır. Daha değişik olan çocuğun ilgisini çeken mutfak eşyalarıyla oynamasıdır. Erkek çocukları kova kürek benzeri oyuncakları sever.
- Üç yaşında çocuk yaratıcılığını geliştirir ve çevreyi keşfetmeye başlar. Üç tekerlekli bisiklete binmeyi sever. Tahta bloklar ve büyük parçalı plastik oyuncaklardan zevk alarak oynar.
- Dört-beş yaş arası çocuklar evcilik, bebekler, okul oyunları, mutfak malzemeleri ve doktor muayene aletleri ile oynamayı sever.
- Altı-sekiz yaş arası çocuklar iş birliği ve toplu oynanan oyunlara öncelik verir. Algısal hareket becerilerini gerektiren maket ve yapboz oyunları oynarlar. Ayrıca resim yapmayı, oyun hamuru ile oynamayı severler.
AİLELER VE OYUN
Anne-babaların çocuklarıyla iyi iletişim kurmalarında oyun önemli bir ortamdır. Çocuğumuzla oyun oynamak yalnızca onun için değil, bizim içinde önemlidir.
- Yetişkinlerle oyun çocuğun düşüncelerini, duygularını ve ihtiyaçlarını anlatabilmesine yarayacak şekilde bir kelime hazinesi geliştirmesini teşvik eder.
- Oyun sıra beklemeyi, paylaşmayı ve başkalarının hislerine özen göstermeyi öğreterek çocukların sosyal becerilerini arttırır.
- Oyun oynarken çocuğunuzda özgüven ve yeterlilik hissini gözlemlemiş, teşvik etmiş olursunuz. Ayrıca çocuğunuzla aranızda sıcak ilişkiler ve güçlü bağlar kurmak için oyun çok faydalıdır.
- Araştırmalar, küçükken ebeveyni ile rol yapma ve hayal gücüne dayalı oyunlar oynayan çocukların ileride daha yaratıcı olduklarını ve daha az davranış problemi sergilediklerini göstermektedir.
Oyunun çocuğun dili olduğunu, her bir dönemde bu dilin farklı unsurlar barındırabileceğini ve sizlerin de bu dile eşlik edebileceğinizi okudunuz. Bu konuda paylaşmak, sormak istediğiniz bir şeyler varsa bize ulaşabilirsiniz. Oyunla kalın, sevgilerimizle. ☺
Kurumumuzda deneyimsel oyun terapisi online oyun terapisi, bilişsel davranışçı oyun terapisi, çocuk merkezli oyun terapisi uygulanmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bize buradan ulaşabilirsiniz.