Özgüven; kişinin olumlu ve olumsuz yönleri, yapabildikleri ve yapamadıklarıyla kendini olduğu gibi kabul edip, kendine güvenmesidir.
Hiç bir insan özgüvenli olarak doğmaz. Özgüven insanların bize davranışları ve bize sunulan ortamlarda kazanılır.
Özgüven stabil bir durum değildir, bazen gelir kendimize güvenir bazen güvenmeyebiliriz. Kendimizi ne kadar değerli bulduğumuz ve ne kadar değer verdiğimizi gösterir.
Özgüveni olan çocuk rahatlıkla iletişim kurabilir, arkadaş edinebilir, bir isteğini kolaylıkla dile getirebilir, kendini rahat ifade edebilir ve duygularını kontrol eder, kendini iyi hisseder ve iyi bir yaşama sahip olur.
Bebek ilk yılında güven ya da güvensizlik diye adlandırılan bir evreden geçmektedir. Bu dönemdeki en önemli şey çocukla kurulan duygusal bağdır. Onunla yeterince ilgilenmek, temel bakım ihtiyaçlarının zamanında ve şefkatle giderilmesi, tutarlı davranmak ve bakım veren kişinin sürekliliği çocukta güven ya da güvensizlik duygularının oluşumuna etki eder. Bebeğin dış dünyayı güvenilir bir yer olarak algılaması, bebeğin anneyle olan duygu iletişimine bağlıdır.
Daha sonraki evrede çocuk etrafı keşfederek özerklik kazanmaya çalışır burada anneyle olan bağını koparması gerekmektedir. Çocuğun bu girişimlerindeki aldığı tepki çocuğun benlik algısının oluşumu için çok önemlidir.
3 yaştan itibaren çocuklar çevresini keşfetmek, incelemek, bilmek ister ve bunun için çok fazla sormaya başlarlar. Ebeveynler sabırla, bu sorulara çocuğun yaşına uygun kısa, net cevaplar vermelidir. Aksi takdirde çocuğun şevki kırılır ve kendine güveni azalır.
Çocuğun özgüveninin gelişmesini engelleyen durumlar:
- Ebeveynlerin mükemmeliyetçi, çocuğun her adımı eleştiren tutumları,
- Ebeveynlerin aşırı koruyucu, çocuğun arkasından koşan tutumları,
- Anne babanın da güvensiz olması, ailede iletişimin güçlü olmaması gibi.
Anne-babalar ne yapabilir;
- Ebeveynler evde çocukların duygu ve düşüncelerini rahatça aktarabileceği bir ortam oluşturmalıdırlar.
- Ailelerin çocuklardan beklentileri, çocukların becerileri düzeyinde olmalıdır.
- Çocukların yetersiz oldukları noktalardansa, yeterlilikleri üzerinde durulmalıdır.
- Başarılı olmasalar bile çabaları teşvik ve takdir edilmelidir.
- Çocuğa kendini denemesi için fırsatlar sunulmalı, yapabileceği şeyler onun yerine yapılmamalıdır.
- Haklı olduğunda haklı davranışı vurgulanmalı, haksız olduğunda ise neden haksız olduğu açıklanarak doğru yol gösterilmelidir.