İki yaş sendromu nedir?
Çocuklarda yaklaşık 1,5 yaşından başlayarak 3,5 yaşına kadar devam eden, kendilerinin de bir birey olduklarını fark ettikleri, kişiliklerinin oluşmaya başladığı, istediklerini nasıl yaptıracaklarını öğrenmeye başladıkları zorlu bir dönemdir. Yaşamının 2. yılındaki çocuk yürümeye, konuşmaya ve kendi benliğini çevresinden ayrı olarak algılamaya; yavaş yavaş bağımsız davranmaya başlar. Birey olma yolundaki ilk adımlarını attığı için kendi başına başardığı en küçük şeyden bile mutluluk duyar. Çocuk bu dönemde her şeyi kendi başına yapmaya çalışarak aslında çevresine bir birey olduğunu göstermek ister. Yemek yemede direnme, uyku uyumak istememe, söz dinlememe, anne-baba-arkadaşa vurma - ne denirse tam tersini yapma gibi davranışlarla bağımsızlığını ve gücünü göstermeye yani kendini kanıtlamaya çalışır. Örneğin bu dönem çocuğu merdivenlerden kendi başına inip çıkmak, ayakkabılarını kendi giymek, yemeğini kendisi yemek isteyebilir veya yap dediğiniz her şeye karşı çıkıp inatlaşabilir.
Kendi bağımsızlığını göstermeye çalışan çocuğu sürekli kısıtlamaya çalışmak, bir şeyleri kendi kendine yapmak istediğinde onu engellemek çocuğun inatlaşmasına, öfke krizleri geçirmesine hatta bazen anne-babaya vurmasına kadar gidebilir. Bu yüzden bu dönem bir ‘’sendroma’’ dönüşmektedir. Yani önemli olan bu dönemi bir sendrom olarak değil; her çocuğun yaşadığı gelişimsel bir dönem olarak görmektir. Peki bu dönemin sendroma dönüşmemesi için ne yapmalıyız?
Anne-babaların dikkat etmesi gerekenler
- Başarı, becerilerini geliştirmede ve bağımsızlığını kazanmasında önem taşır, çocuğun başarılı olmasına fırsat verin.
- Bağımsızlığını, özgüvenini, girişimciliğini destekleyin, sorumluluk almasını sağlayan her girişimi destekleyin, yaşına uygun sorumluluklar verin.
- Ne kadar çok nesneye dokunursa, ne kadar çok soru sorarsa, kendisini ne kadar çok ortaya koymaya çalışırsa gelişimi o kadar sağlıklı olacaktır. Soru sorması engellenen bir çocuk ileride kendine güvensiz, içe dönük kişilik özellikleri gösterebilir. ‘’Bu ne?’’, ‘’Niye?’’ gibi sıkça sorduğu soruları sabırla cevaplayın, yanıtsız bırakmayın.
- Kendi başına yapmak istediği şeyleri yapmasına, denemesine izin verin. Örneğin merdivenden tek başına inip çıkmasına olanak tanıyın, çocuğun bağımsızlık çabalarını destekleyin.
- Kendi başına yapmakta ısrar edip yapamadığı şeyler illa olacaktır. Bu gibi durumlarda kızmak, ‘’ben sana dememiş miydim yapamazsın diye!’’ demek yerine ‘’olsun, sen yapabilirsin, hadi tekrar dene, bu sefer beraber deneyelim istersen’’ gibi cümlelerle destekleyici olun.
- Çocuğunuzla beraber kitap okurken kitap sayfalarını onun çevirmesini sağlayın.
- Çocuğun konuşması için ona fırsat tanıyın, konuşmalarını dikkatle dinleyin.
- Onunla inatlaşmayın, çünkü bu inatlaşma ve öfkelenme onun kontrol edebileceği bir düzeyde henüz değil.
- Yapmasını istediğiniz fakat onun yapmamakta inatlaştığı durumlarda davranışın tam tersini yapmasını isteyin. Örneğin; uyumasını istediğiniz çocuğunuz uyumamakta direniyorsa, ‘’Sakın uyuma, gözlerini kapattığını görmeyeyim.’’ diyebilirsiniz. Bu her durumda işe yaramasa da bazı durumlar için oldukça etkilidir.
- Bağımsızlığını göstermek istiyor diye her istediğini yapmasına izin verecek, hiç kural koymayacak değilsiniz elbette. Bazı kurallar vardır ki uyulmaması söz konusu bile değildir, özellikle de çocuğunuzun can güvenliği ile ilgili olanlar. Bu kurallara karşı çıktığında dakikalarca hiç susmadan ağlasa bile istediğini vermeyin, çünkü bunu bir kez yaparsanız her seferinde ağlayarak isteklerini yaptırmaya çalışacaktır. Bunun yerine sakin bir yere götürüp sakinleşmesini bekleyin, dikkatini dağıtacak oyuncaklar verin, oyun oynayın. Sakinleştikten sonra bu kural üzerine ve ağlama davranışı üzerine konuşabilirsiniz.
- En önemlisi de bu dönemde son derece sabırlı olmak ve bu dönemin geçici ve çocuğunuzun gelişiminde oldukça normal olduğunu kabul edebilmektir. Eğer bu dönemde özerklik duygusu gelişmezse, çocukta başkaları tarafından denetilme, kararsızlık, kuşku ve utanç duygularının temeli atılacaktır.
Bu dönem sizin için baş edilemez bir hal almış ise bir uzman yardımı almanız yararlı olacaktır.
Ayrıntılı bilgi ve randevu için tıklayınız.